Sosyal İzolasyon: Karantina Günlükleri
Herkese uzun bir aradan sonra kocaman bir MEEER HA BA!
Hepimizin ve tüm dünyanın gündeminde olan Coronavirus sebebiyle evden çıkmama kuralına bende uyup ailemle birlikte sosyal mesafeyi korumaya çalışıyoruz. Sadece kendimiz için değil etrafımızdakilerin sağlığını da riske atmamak için ekstra özen göstermemiz gereken bir dönemden geçiyoruz. Hepimiz evlerimize yiyecek ve içecek stokluyoruz, dezenfektan ve kolonya ile yaşıyoruz, devamlı şekilde her yarım saatte bir ellerimi yıkayıp, telefonumu temizliyorum. Zaten titizlik konusunda takıntılı biriydim şimdi yattığım yerde bile bilgisayarı falan siliyorum siz düşünün.
Neyse tüm herkesin önümüzdeki günlerle beraber daha bilinçli olması gerektiğini ve farkındalığının atmasını diliyorum.Bugün bu süreçte neler yapıyorum ve yapacağım onları size aktaracağım, evde sıkılmamak için hem fiziksel hem ruhsal olarak kendimizi doyurabileceğimiz neler yapabiliriz hadi birlikte fikir alışverişinde bulunalım.
Bildiğiniz gibi bir süredir buralarda yokum yazıp çizip duruyorum ama paylaşmaya vakit bulmak, belkide bahaneler üreterek kaçmak daha kolay geldiği için uzaklaştım. Sosyal medyayı eskisi kadar çok sevmiyorum galiba sorun burada başlıyor. Peki sosyal medyadan eskiye göre uzaklaşmam nasıl başladı? Bu sene son sınıf olmamın verdiği sorumluluklar ve kaygılarla birlikte bu yılı daha verimli bir hale getirmek için programımı yoğunlaştırdım. Tez dönemimi başarılı bir şekilde atlattıktan sonra okul dışında Ingilizce kursuna 1.5 yıldır devam ediyordum zaten onu 1 sene kadar daha uzatma ve pekiştirme kararı aldım, spora yazıldım ve dolaylı olarak yeme içme düzenimi daha kontrollü hale getirdim, bununla kalmayıp SosyalBen'e üye oldum ve bir sürü yeni arkadaş edindim! İçinde bulunduğum bu sosyal sorumluluk projesine neden daha önce üye olmadığımı sorgulayıp duruyorum hatta, eğer kendinizi gönüllü olarak bir yerlerde aktif görmek ve karşılıksız iyilik-yardım yapmak isterseniz hiç düşünmeden ait olmak istediğiniz keyifle yapacağınız bir projeye dahil olun. Ben kısaca SosyalBen'i anlatayım size: Kurucusu Ece Çiftçi ve 7-13 yaş aralığında dezavantajlı bölgelerde yaşayan çocukların sosyal becerilerini keşfetmeyi amaçlıyor. 81 ilde farklı okullara giderek 1 hafta boyunca atölyeler kuruyor ve çocukların becerilerini gün yüzüne çıkarıyoruz.
Kısaca yoğun programımda okul, kurs, spor, yeni bir network ağı kurmak, kendime ve hayatımdakilere daha kaliteli vakit ayırmak gibi şeyler yaptım. Bu yüzden biraz sosyal medya detoxu yaptım ve bana çok iyi geldi diyebilirim.
Okulların 3 hafta tatil edilmesi ve Sağlık Bakanlığının yaptığı açıklamalar doğrultusuyla evden dışarı çıkmama kararı aldık. Peki ben evde geçirdiğim zamanı nasıl değerlendiriyorum?
* Öğrenci evimden aile evine geçiş süreci hemen gerçekleşti zaten. Kendimi iyi hissetmek için evde kendime maskeler, bakımlar, manikür&pedikür yaparak başladım. Yoğun tempoda bile kişisel bakıma çok önem veriyorum etrafımdakiler çok iyi bilir ama şuan ekstra daha özen gösterebiliyorum.
* Türk Siyasal Hayatı dersim için hocamızın verdiği makaleleri okumaya bir türlü fırsat bulamamıştım, hızlıca okumaya ve araştırmaya başladım.
* Netflix'e bağımlılığımı burda sayfalarca anlatabilirim aslında ama son günlerde bitirdiğim diziler: Elite, Altered Carbon, Riverdale, I am Not Okay with This, Designated Survivor ve Sex Education.
Belgeseller: Minimalizm ve Trump: Bir Amerikan Rüyası
Filmler: 6 Underground
- Buna ek izleyecek listem; Parazit ve Outlander.
* Telefonuma app olarak: Arts&Culture , 30 Day Fitness, Kelime Öğren'i indirdim. Birincisi google drive'ın size sağladığı dünya üzerinde gidip görmek istediğiniz müzeleri, resimleri ve sanat eserlerini gösteriyor mutlaka göz atın. İkincisi ise evde hareketsiz kalmamak için günde 20-30 dk egzersiz yapmamı sağlıyor. Son app her gün minimum 10 tane Ingilizce kelime öğrenmem için bana gerçekten çok fayda sağlıyor. Bilgisayar'a ise Rosetta Stone Learn Languages'i tavsiye edebilirim.
* Kitap okuma alışkanlığım bu dönem çok köreldi üzülüyorum bu duruma. Koca dönem sadece 2 kitap okudum ve bunun vicdan azabıyla yarım bıraktığım 3 kitaba hızlıca başladım. Aynı anda birkaç farklı kategoride kitap okumayı çok seviyorum :)
* Çılgın müzik araştırmalarım her zamanki gibi devam ediyor spotify'da listelerim açık takip edebilirsiniz: perendrms
Fav şarkılar son 3 günde: So Far - HaBanot Nechama , Kiss me - Lola Jane, The Weight - The Staple Singers
* Son olarak düzenli ve sağlıklı yemek yeme alışkanlığı kazandım. Benim bir çikolata canavarı olduğumu ve özellikle gece geç saatlerde fast food yeme hastalığımı etrafımdakiler biliyor. Spora yazıldığımda trainerımız bize program yazmak için yağ ve kg ölçümü yaptı. Kg olarak sadece 3 kg fazlam varmış fakat asıl problem YAĞ ORANIM! Hareketli ama aslında hareketsiz olan günlerimi artık düzene sokmam gerektiğini fark ettim işte o an. Herkesin yeme içme alışkanlığı ve düzeni çok farklı olabiliyor. Bu yüzden benim diyet programımı sizde uygulayın gibi bir şey diyemem.
Öncelikle hayatımdan çıkardığım şeyler: Şeker, tuz, asitli içecekler, çikolata, ekmek.
Allahım her şey okay ama çikolatasızlık ilk 1 hafta beni süründürdü... Sadece çok istediğimde bitter çikolata 1 parça :/ Öğle yemeğim şuan evde olduğum için yok, çünkü sabah kahvaltıyı yapmam 11-12 oluyor. Günde en az 2.5 lt suyu zaten söylememe bile gerek yok.
SABAH :(11:00-12:00)
2 adet wasa üzerine yarım olgunlaşmış avokado(karabiber, limon, kırmızı toz biber ve çok az zeytinyağı), 1 yumurta, 2 kalıp peynir, 5 zeytin, yarım domates-salatalık, roka ve maydonoz. *Eğer kahvaltıyı bu şekilde yapmak istemezsem Yulaf lapası yapıyorum 1 kase kendime. 1 çay bardağı yulafı 1 su bardağı süt ve tarçınla 5 dk pişiyorum üstüne ceviz, muz ve 1 tatlı kaşığı doğal bal. Yanına yeşil çay favorim her zaman.
ARA ÖĞÜNLER:(14:30-15:30)
1 tane Züber veya uniq2go Bar yanına 1 bardak süt, Activia, kuruyemiş, veya başka bir meyve istersem onu.. 1 adet sade türk kahvesi mutlaka her gün.
AKŞAM:(18:30-19:30)
Ekmek yine yok. En az 3-4 gece tavuk veya et tercihime göre yiyorum, yanına aslında makarna bulgur pilavı ne istersem yapıp sadece az porsiyon alıyorum. Sebze yemeklerinin hepsini çok sevdiğim için kalan diğer akşamlarda 1 tabak yine çok olmamak şartıyla onu yiyorum yanına 1 kase çorba. Her gece mutlaka ev yapımı yoğurt yemeğin yanında yiyorum. Bazen salata ekliyorum bazen eklemiyorum. Akşam 8'den sonra hiçbir şey yemiyorum sadece bol su.
Bonus bir ara öğün tatlı tarifi:İrmik Topları
# 4 yemek kaşığı irmik
# 1.5 su bardağı süt
# 1 yemek kaşığı bal (keçiboynuzu özü, pekmez de olur)
# 1.5 yemek kaşığı kakao
Hepsini sütlü irmik tatlısı yapar gibi pişirelim. Lapamızı hazırladıktan sonra biraz soğumasını bekleyip içine 1 silme yemek kaşığı labne peynir ekleyelim(tercihe bağlı). Sonra küçük topçuklar haline getirip, ister fındık ister hindistan cevizi veya Antep fıstığı kaseleri hazırlayıp topları onlara batıralım. Buzdolabında dinlendirdikten sonra afiyet olsun :) Kahve yanına güzel bir ara öğün oluyor. 12 adet top çıkıyor tariften :)
Bugünlük benden bu kadar. Daha farklı yaşadığım tecrübeleri ve yaptığım şeyleri size aktarmak için sabırsızlanıyorum. Umarım ülkemiz ve tüm dünya bu felaketlerden kısa süre içinde kurtulur ve çokta değerini anlamadığımız özgür hayatımıza geri döneriz. Zaman ayırıp okuduğunuz için çok teşekkür ederim :)
Hepimizin ve tüm dünyanın gündeminde olan Coronavirus sebebiyle evden çıkmama kuralına bende uyup ailemle birlikte sosyal mesafeyi korumaya çalışıyoruz. Sadece kendimiz için değil etrafımızdakilerin sağlığını da riske atmamak için ekstra özen göstermemiz gereken bir dönemden geçiyoruz. Hepimiz evlerimize yiyecek ve içecek stokluyoruz, dezenfektan ve kolonya ile yaşıyoruz, devamlı şekilde her yarım saatte bir ellerimi yıkayıp, telefonumu temizliyorum. Zaten titizlik konusunda takıntılı biriydim şimdi yattığım yerde bile bilgisayarı falan siliyorum siz düşünün.
Neyse tüm herkesin önümüzdeki günlerle beraber daha bilinçli olması gerektiğini ve farkındalığının atmasını diliyorum.Bugün bu süreçte neler yapıyorum ve yapacağım onları size aktaracağım, evde sıkılmamak için hem fiziksel hem ruhsal olarak kendimizi doyurabileceğimiz neler yapabiliriz hadi birlikte fikir alışverişinde bulunalım.
Bildiğiniz gibi bir süredir buralarda yokum yazıp çizip duruyorum ama paylaşmaya vakit bulmak, belkide bahaneler üreterek kaçmak daha kolay geldiği için uzaklaştım. Sosyal medyayı eskisi kadar çok sevmiyorum galiba sorun burada başlıyor. Peki sosyal medyadan eskiye göre uzaklaşmam nasıl başladı? Bu sene son sınıf olmamın verdiği sorumluluklar ve kaygılarla birlikte bu yılı daha verimli bir hale getirmek için programımı yoğunlaştırdım. Tez dönemimi başarılı bir şekilde atlattıktan sonra okul dışında Ingilizce kursuna 1.5 yıldır devam ediyordum zaten onu 1 sene kadar daha uzatma ve pekiştirme kararı aldım, spora yazıldım ve dolaylı olarak yeme içme düzenimi daha kontrollü hale getirdim, bununla kalmayıp SosyalBen'e üye oldum ve bir sürü yeni arkadaş edindim! İçinde bulunduğum bu sosyal sorumluluk projesine neden daha önce üye olmadığımı sorgulayıp duruyorum hatta, eğer kendinizi gönüllü olarak bir yerlerde aktif görmek ve karşılıksız iyilik-yardım yapmak isterseniz hiç düşünmeden ait olmak istediğiniz keyifle yapacağınız bir projeye dahil olun. Ben kısaca SosyalBen'i anlatayım size: Kurucusu Ece Çiftçi ve 7-13 yaş aralığında dezavantajlı bölgelerde yaşayan çocukların sosyal becerilerini keşfetmeyi amaçlıyor. 81 ilde farklı okullara giderek 1 hafta boyunca atölyeler kuruyor ve çocukların becerilerini gün yüzüne çıkarıyoruz.
Kısaca yoğun programımda okul, kurs, spor, yeni bir network ağı kurmak, kendime ve hayatımdakilere daha kaliteli vakit ayırmak gibi şeyler yaptım. Bu yüzden biraz sosyal medya detoxu yaptım ve bana çok iyi geldi diyebilirim.
Okulların 3 hafta tatil edilmesi ve Sağlık Bakanlığının yaptığı açıklamalar doğrultusuyla evden dışarı çıkmama kararı aldık. Peki ben evde geçirdiğim zamanı nasıl değerlendiriyorum?
* Öğrenci evimden aile evine geçiş süreci hemen gerçekleşti zaten. Kendimi iyi hissetmek için evde kendime maskeler, bakımlar, manikür&pedikür yaparak başladım. Yoğun tempoda bile kişisel bakıma çok önem veriyorum etrafımdakiler çok iyi bilir ama şuan ekstra daha özen gösterebiliyorum.
* Türk Siyasal Hayatı dersim için hocamızın verdiği makaleleri okumaya bir türlü fırsat bulamamıştım, hızlıca okumaya ve araştırmaya başladım.
* Netflix'e bağımlılığımı burda sayfalarca anlatabilirim aslında ama son günlerde bitirdiğim diziler: Elite, Altered Carbon, Riverdale, I am Not Okay with This, Designated Survivor ve Sex Education.
Belgeseller: Minimalizm ve Trump: Bir Amerikan Rüyası
Filmler: 6 Underground
- Buna ek izleyecek listem; Parazit ve Outlander.
* Telefonuma app olarak: Arts&Culture , 30 Day Fitness, Kelime Öğren'i indirdim. Birincisi google drive'ın size sağladığı dünya üzerinde gidip görmek istediğiniz müzeleri, resimleri ve sanat eserlerini gösteriyor mutlaka göz atın. İkincisi ise evde hareketsiz kalmamak için günde 20-30 dk egzersiz yapmamı sağlıyor. Son app her gün minimum 10 tane Ingilizce kelime öğrenmem için bana gerçekten çok fayda sağlıyor. Bilgisayar'a ise Rosetta Stone Learn Languages'i tavsiye edebilirim.
* Kitap okuma alışkanlığım bu dönem çok köreldi üzülüyorum bu duruma. Koca dönem sadece 2 kitap okudum ve bunun vicdan azabıyla yarım bıraktığım 3 kitaba hızlıca başladım. Aynı anda birkaç farklı kategoride kitap okumayı çok seviyorum :)
Fav şarkılar son 3 günde: So Far - HaBanot Nechama , Kiss me - Lola Jane, The Weight - The Staple Singers
* Son olarak düzenli ve sağlıklı yemek yeme alışkanlığı kazandım. Benim bir çikolata canavarı olduğumu ve özellikle gece geç saatlerde fast food yeme hastalığımı etrafımdakiler biliyor. Spora yazıldığımda trainerımız bize program yazmak için yağ ve kg ölçümü yaptı. Kg olarak sadece 3 kg fazlam varmış fakat asıl problem YAĞ ORANIM! Hareketli ama aslında hareketsiz olan günlerimi artık düzene sokmam gerektiğini fark ettim işte o an. Herkesin yeme içme alışkanlığı ve düzeni çok farklı olabiliyor. Bu yüzden benim diyet programımı sizde uygulayın gibi bir şey diyemem.
Öncelikle hayatımdan çıkardığım şeyler: Şeker, tuz, asitli içecekler, çikolata, ekmek.
Allahım her şey okay ama çikolatasızlık ilk 1 hafta beni süründürdü... Sadece çok istediğimde bitter çikolata 1 parça :/ Öğle yemeğim şuan evde olduğum için yok, çünkü sabah kahvaltıyı yapmam 11-12 oluyor. Günde en az 2.5 lt suyu zaten söylememe bile gerek yok.
SABAH :(11:00-12:00)
2 adet wasa üzerine yarım olgunlaşmış avokado(karabiber, limon, kırmızı toz biber ve çok az zeytinyağı), 1 yumurta, 2 kalıp peynir, 5 zeytin, yarım domates-salatalık, roka ve maydonoz. *Eğer kahvaltıyı bu şekilde yapmak istemezsem Yulaf lapası yapıyorum 1 kase kendime. 1 çay bardağı yulafı 1 su bardağı süt ve tarçınla 5 dk pişiyorum üstüne ceviz, muz ve 1 tatlı kaşığı doğal bal. Yanına yeşil çay favorim her zaman.
ARA ÖĞÜNLER:(14:30-15:30)
1 tane Züber veya uniq2go Bar yanına 1 bardak süt, Activia, kuruyemiş, veya başka bir meyve istersem onu.. 1 adet sade türk kahvesi mutlaka her gün.
AKŞAM:(18:30-19:30)
Ekmek yine yok. En az 3-4 gece tavuk veya et tercihime göre yiyorum, yanına aslında makarna bulgur pilavı ne istersem yapıp sadece az porsiyon alıyorum. Sebze yemeklerinin hepsini çok sevdiğim için kalan diğer akşamlarda 1 tabak yine çok olmamak şartıyla onu yiyorum yanına 1 kase çorba. Her gece mutlaka ev yapımı yoğurt yemeğin yanında yiyorum. Bazen salata ekliyorum bazen eklemiyorum. Akşam 8'den sonra hiçbir şey yemiyorum sadece bol su.
Bonus bir ara öğün tatlı tarifi:İrmik Topları
# 4 yemek kaşığı irmik
# 1.5 su bardağı süt
# 1 yemek kaşığı bal (keçiboynuzu özü, pekmez de olur)
# 1.5 yemek kaşığı kakao
Hepsini sütlü irmik tatlısı yapar gibi pişirelim. Lapamızı hazırladıktan sonra biraz soğumasını bekleyip içine 1 silme yemek kaşığı labne peynir ekleyelim(tercihe bağlı). Sonra küçük topçuklar haline getirip, ister fındık ister hindistan cevizi veya Antep fıstığı kaseleri hazırlayıp topları onlara batıralım. Buzdolabında dinlendirdikten sonra afiyet olsun :) Kahve yanına güzel bir ara öğün oluyor. 12 adet top çıkıyor tariften :)
Bugünlük benden bu kadar. Daha farklı yaşadığım tecrübeleri ve yaptığım şeyleri size aktarmak için sabırsızlanıyorum. Umarım ülkemiz ve tüm dünya bu felaketlerden kısa süre içinde kurtulur ve çokta değerini anlamadığımız özgür hayatımıza geri döneriz. Zaman ayırıp okuduğunuz için çok teşekkür ederim :)
Yorumlar
Yorum Gönder